Bilim Paneli Notlarım

Bugün İTÜ Yatırım Kulubü’nün düzenlediği Bilim Paneli’ne katıldım. Salı günleri öğleden sonra dersim var ve ben dersler bittiğinde bitkin düştüğümden başka birşeyi kaldıracak durumda olmam ve hemen eve gidip yatmak isterim ama bu panele gitmek isteyişimin önemli bir nedeni vardı.

Panelde Serkan Anılır, Haluk Bayraktar ve Kemal Yaman Karadeniz konuşmacıydı. Serkan Anılır’la başlandı ve Kemal Beyle bitti. Katılmamanın özel nedeni işte bu katılımcılardı ve bunlardan en önemlisi Serkan Anılır’dı benim için.

Serkan Anılır Kimdir?

Afişte de görebileceğiniz gibi kariyeri başarılarla dolu bir insan. Daha çok genç ve afişte yazılmayan bir çok projede de yöneticilik yapıyor. Afişte yazılanlara ek olarak: Şimdi Japonya Tokyo Üniversitesi’nde doçent doktor olarak hocalık yapıyor. YTÜ Mimarlık mezunuymuş. Günde 3 saat uyumak zorundaymış yoksa bu kadar iş nasıl yürürdü değilmi! Cem Yılmaz ile çok yakın arkadaşmışlar hatta Gora filmindeki uzay aracının modellenmesinde bir parça rolü varmış.

Panel’e Nihat’la birlikte gittim. Okuldan çıkar çıkmak acele ile çıktık – gidince yer bulamayız endişesiyle – ama ülke gerçeklerini unutmuşuz, rahatça yer bulabildik!

Serkan Anılır’dan sonra Haluk Bayraktar’a geldi sıra ve onun konusu insansız uçaklarla ilgiliydi. Bize firmasının yardımlarıyla başlattığı ve şimdi devletinde yardımıyla yürüyen projelerinin gelişim sürecinden, sıkıntılarından, nasıl çalıştıklarından ve elde ettikleri başarılardan bahsetti. Gerçekten takdir edilecek işler başarmışlar.

Son olarak Kemal bey konuştu. Ülkemizdeki patent gerçeğiyle ilgili yaptıkları tespitleri ve nedenlerini anlattı. Ülkemizdeki Ar-Ge yatırımına ayrılan yıllık para miktarının Güney Kore’nin (50 yıl önce bizle aynı sevyedeydiler) 13 te biri olduğunu söyleyince fazla söze gerek kalmadı! Buna bağlı olarakta alınan patent miktarı diğer ülkelerde yüzbinleri aşabiliyorken bize bin civarında. Patentlemenin öneminin hâla kavranmadığı bir gerçek.

Sonuç itibariyle keyif aldığım bir panel oldu ve fikir üretmenin ve bunu paylaşmanın ne kadar önemli olduğunu anladım. Serkan Anılır’ın dediği gibi: ” Ülkemizde biri merdiven çıkarken diğeri gelmesin diye ittirir ama elimini uzatıp yardım etmez!” Kaybeden kim sizce: düşen mi çıkan mı?